İçeriğe geç

Yüklük dolap ne demek ?

Yüklük Dolap: Bir Hatıra, Bir Yer, Bir Anı

Kayseri’nin kuytularına doğru ilerlerken, her köşe başında bir hatıra saklı gibi gelir bana. Sonra bir gün, annemin mutfakta yaptıklarına bakarken, gözüm bir yüklük dolabına takıldı. O eski, tahtadan, biraz hırpalanmış ama yine de güçlü duruşuyla, yılların yükünü taşıyan dolaba. Bu yazının sonunda belki de yüklük dolapları, bir mobilya parçası olmaktan çok daha fazlasına dönüşecek; bir hayatın, geçmişin ve kaybolmuş zamanların sembolü olacak.

Yüklük Dolap Ne Demek?

Yüklük dolapları, Kayseri gibi şehirlerde, evlerin en köşesinde, bazen kullanılmayan eşyaların biriktiği, bazen de en değerli hatıraların saklandığı, derin, gizemli kutulardır. Eski zamanlardan kalan eşyalar, bazen kullanmadığımız ama atmaya da kıyamadığımız her şey, işte bu dolaplarda yerini bulur. Ama bir de asıl anlamı vardır yüklük dolabının; “yüklük”, yüklerdir. Hayatın, ruhun taşıdığı yüklerin en özel olduğu yerdir, bazen orada bekleyen bir fotoğraf karesi, bazen kaybolan bir şarkının hatırası, bazen de annemin, babamın gözlerindeki o eski bakış.

Geçmişin Yükü: O Yüklük Dolapta Ne Vardı?

Bir yaz akşamı, annemle birlikte yüklük dolabını düzenlemeye karar verdik. Hafifçe tozlanmış kapakları araladım, içi görünür oldu. Çocukluğumda bu dolabı açmak her zaman heyecan vericiydi, çünkü her köşesinde bir anı saklıydı. Ama bu sefer farklıydı. İçerisi bir anda bana, o eskiden bildiğim dolaptan çok daha fazlasını sundu.

Bir köşede, eski bir halının altından bir kutu buldum. Kutunun içinde sararmış kağıtlar, eski fotoğraflar ve bir avuç, hiç kullanılmamış ama unutulmuş kalem vardı. O fotoğrafları elime aldım; birinde küçücük bir ben, yanımda annem ve babam. Gülümsemeye çalışırken, gözlerimdeki masumiyet bana bir yabancı gibi geldi. Sanki o ben değilmişim gibi… Ama ne garip, o fotoğraftaki mutlu halimi hatırlamak çok zor gelmişti. Zaman her şeyi alıp götürüyor, değil mi?

Hayal Kırıklığı ve Umut

Yüklük dolabının derinliklerinden bir başka şey daha çıktı: Bir mektup. Annem yıllar önce babama yazmış, her satırında o sevdayla dolu kelimeler vardı. Ama şimdi, yıllar sonra, o mektubu okumak farklı bir duyguydu. Okurken, içimde bir yerler sızladı. Ne zaman böyle olmuştum ben? O eski mutluluğumuzun yerini nereye koymuştuk? Mektubun sonlarında, annemin yazdığı bir cümleye takıldım: “Ne olursa olsun, sevda bir yüklük dolap gibi; içini açtıkça biriktirir.” O an, o cümleyi okurken, duygularım birbiriyle yarıştı. Acaba gerçekten öyle miydi? Sevda birikiyor muydu, yoksa sadece zamanla eriyip kayboluyor muydu?

Yüklük dolapları… Ne kadar da gerçekti aslında, hem fiziksel hem duygusal olarak. Bütün bir hayat, özenle yerleştirilmiş eşyaların arasında, gizli kalmış duyguların içinde. Bazen bir hatıra, bazen bir kayıp, bazen bir umut… Ama her zaman bir şey var: Geçmişin yükü.

Yüklük Dolabında Kaybolan Zaman

O akşam, annemle birlikte dolaptaki eşyaları inceledikçe, bir şey fark ettim. Bu dolap, aslında sadece eski eşyalarla dolu değildi. Bu dolap, bir zamanlar hep birlikte geçirdiğimiz günlerin, her anı hatırlamak için sakladığımız bir yerdi. İçindeki her şey, o kadar derin bir anlam taşıyordu ki. Mesela, babamın el yazısıyla yazdığı eski defterler, annemin dikiş kutusu, benim çocukken hiç çıkarmadığım eski bir ayakkabım… Hepsi, o yüklük dolabında zamanla birikmişti.

Ama aynı zamanda, bir gerçek de vardı: Zaman geçtikçe, her şey kayboluyor. Tıpkı o kutuların içinde kaybolmuş gibi… Hatıraların da, insanlar da bir gün kayboluyor. Geriye yalnızca bir dolap ve içine yerleştirilmiş eşyalar kalıyor. Geçmişin yükü… Bir kenara konmuş ama asla silinmeyen anılar.

Sonuç: Geçmişin Yükü ve Bugünün Sorusu

Şimdi yüklük dolaplarını bir kez daha düşündüğümde, belki de sadece bir mobilya değil, bir yaşam alanı olduklarını kabul ediyorum. Çünkü o dolaplar, geçmişin ve kaybolan zamanların sembolleridir. Her bir eşya, bir anı saklar. Peki ya biz? Bugün, yaşamda neleri biriktiriyoruz? Yüklük dolapları gibi biriktirdiğimiz duygular, kaybolan zamanlar, unutulmuş anılar… Geçmişin yükünü ne kadar taşıyabiliriz? Bu yük bize ne kadar ağır gelir?

Yüklük dolabına bakarken, bu soruları kendime sordum. Zamanla her şey kaybolur mu? Yoksa biz mi kayboluruz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
vdcasino girişilbet bahis sitesihttps://www.betexper.xyz/betci.cobetci girişelexbetgiris.orghiltonbet güncelbets10